18 Ekim 2012

Excision


fena arızalı bir film, arızalı bir karakter hanım kızımız. nekrofili olayları abartı baya, aşırı kan acayip cinsellik... yemek yerken iştah kaçırır cinsten. en azından tok karnına izlenmeli onu anladım. belki de hiç izlenmemeli bilemedim. sonu tahmin edilebiliyor aslında ama ne bileyim yine de şaşırtıyor, çarpıyor. arızalı kızımız iyi oynamış, tipler fena değil. bu kadar abartılı görüntüler olmasa daha izlenir olurmuş herhalde.

--- spoiler ---

.giriş ile zaten neyi izleteceğini hemen gösteriyor insana. geberirken azabilmek nasıl bir psikolojidir ya da gebertirken neyse işte. her türlü arızalı bir durum olduğu ortada, aslında başından sonuna herkes bunun farkında ama destek almak yerine papazın tekine konuşmaya götürüyorlar.

.ölü kuşun kanının tadına bakar mı bir insan, abartıya gel. hadi diğerleri hayal mayal de neyse işte daha neler neler varda söylemeye dilim varmıyor. bu ölü sevicilik vurgusu ile bize ne anlatmak istemiş olabilir yönetmen bilemiyorum gerçekten.

.ama baştan sonra ben kardeşimi seviyorum üzerine kurulu olup da tutup ona cerrahi müdahale yapması. akıl almaz hakkaten. zarar göreceğini bile idrak edemeyecek kadar uçtuğunu pek anlamıyor insan çünkü çok aklı başında laflar da çakıyor devamlı sağa sola amma velakin gel görki, kendi imkanları ile akciğer transferi yapmaya çalışıyor hasta kardeşine.

.saçlar kesik, ameliyat masası gibi yapmış iki tane ve annesi geliyor eve. olaya bak sen. son çığlıklar da süper ama nerdesin be kadın denir. güya kontrolcü, kuralcı annemiz küçük kızını kabristana, büyük kızını tımarhaneye gönderiyor böylece.

--- spoiler ---