5 Mayıs 2015

Myeong-ryang


Min-sik Choi abimiz hatrına izlenebilir bir film diyebilirim. güney koreliler aksiyonu bol tarihi bir savaş filmi çekelim demişler de pek bir abartmışlar. gemiler, deniz falan derken arada genelde aksiyon ve görüntüler iyi ama aksadığı da oluyordu. ara sıra ağır çekimlere girdiler mesela, içim kıyıldı oralarda. hasımları japonları çok kastırmışlar, her adımları nameli nameli olmuş. tamam tarihsel olarak pek bir manyak savaş olmuş olabilir ama rakamların böyle olduğunu hiç zannetmiyorum. savaş taktiği açısından süper şaşırtacaklar gibi bir his veriyor filmin ortasında ama bir bakıyorsun, çok da şaşırtmıyor. müzikler kafa ağrıtıcı olan aksiyona gömülü gelen müzikler gibiydi. esas abimizi ve bir adet savaş filmini izlemek niyetiyle gidebilir işte...

--- spoiler ---

.iki yüz otuz küsür gemi mi diyordu? on iki gemiyi yenemiyor arkadaş. var mı bunun izahatı? girdaba bağlıyorlar. son kısımda mucize girdap mıydı? yoksa insanlar mıydı diyor min-sik choi abimiz, iyi güzel de insan dedikleri mallar da baştan beri kaçtılar durdular.

.şimdi anlamadığım şey bu diğer gemilere nasıl komuta edemedi, adamlar korktular kaçtılar mı yani sadece? hani bu bir savaş stratejisi olsa biraz şaşırtıcı olacak ama bildiğin korktu adamlar. tek ana gemileri ile savaş kazandılar nerdeyse. bir gemi iki yüz küsür gemiye karşı? mümkün mü arkadaş?

.japon mallar niye birlikte saldırmadılar. tek gemiye ayıp mı olur dediler mesela? hiç mi akıntıya dikkat etmezler, gemilerin ehliyetini kasaptan mı almışlar? güney kore gözünden tarihsel kahramanlık vurgusu yüzünden böyle çok abartınca o iş pek olmamış işte.

.tabi adamların yine çokluklarından korktuğu ve hatta bir tane askerin kaçtığı sahne en iyi sahnesiydi. geliyor amiral'in karşısında ağlıyor da ağlıyor. bitti mi diyor choi abimiz, çat alıyor kelleyi. bir orada oha dedim.

.gazlama konuşması da filmin iyi yerlerindendi, ölümden korkmayın diyor. yaşamak isterseniz ölümü, ölmek isterseniz de yaşamı bulursunuz diyor. kafaları mı çok karışıyor yoksa ölümden korkmadan yaşarsan yaşamışsındır mı demek istiyor? oralarını anladılar mı bilemiyorum.

.hızlı kararlar, savaşın gidişatına göre işleri halletmesi falan iyidi tabi, adamın gemisini delik deşik ediyorlar ama en son hamlesi bodozlama dalmak oluyor. kamplumbağa gemi diye bağırıyor ihtiyar tepelerden, lan şimdi yanan kaplumbağa gemisi için canı çıkmadı mı bu amiral'in, mevcut gemileri nasıl onun gibi kullandılar? nasıl o kadar dayanıklı olabilirler. japonlar gemi yapmayı da mı bilmiyormuş yani?

.dediğim gibi bunun gibi bir sürü meselede ciddi abartmışlar. japon yerleri, limanlar, olaylar falan derken de zaten insan çok ayırt edemiyor. japoncayı da çok abartı konuşturmuşlar gibi geldi bana. esas oyuncularını pek bir tanıdım ama aratmaya üşendim.

.esas kötü karakteri çok cılızdı, mal mal gerindi ortalıklarda ama hiç bir şey yapamadı. kardeşinin intikamı için atılmış bu maceraya ama hiç kafayı kullanmadı, sonunda kullanılmayan kafayı da amiral alıverdi. allah kılıncına, arzına endamına zeval vermesin abimizin. diğer oyuncular ile arasında dağlar kadar fark var.

--- spoiler ---