24 Şubat 2018

The Glass Castle


aptal saptal bir duysu sömürüsü aslında, baba karakterinin elle tutulacak bir tarafı yokken göklere çıkartmışlar, aslında ilk yerin dibine batırıp sonra yüceltmişler. bir mantığı olmamış. gerçekçi olmamış, kitaptan uyarlama ya da bir yazar kadıncağızın hikayesi gibi de anlatmışlar, o açıdan da komple malca buldum. duygu seli kısımlarına insan aldanabiliyor, adamın dediklerinden doğru olanlar olabilir. insanları etkileyen düşüncelere de sahip olmuş olabilir ama temeller sakatsa konuşsan neye yarar? oyuncular iyi idi, görüntüler de hoş, müzikler de yerli yerindeydi. tabii biyografi ve sonraki görüntüler olmasa aslında hoş film olabilirmiş ama bir kere gerçek halleri inanılmaz mide bulandırıcıydı. hikaye zaten hikaye olsun diye derlenmiş, düzeltilmiş, gerçekten koparılmış hale getirilmiş. zaten kör ölünce böyle oluyor.

--- spoiler ---

.adam alevlerden kaos teorisine, yıldızları çocuklara hediye etmelerden kömürde büyük yeniliğe kadar fikirler sarf etmiş olabilir ama işte devamlı aynı naneleri söylemek çok da mana etmiyor.

.bir kere sen bu halinle dört tane çocuğu niye yaptın? bakamayacaksan niye yaptın? hem fakirsin hem nasıl alkoliksin? bunları soran eden yok. çocuklara eziyet etmiş, insan hayret ediyor. aç bırakmış, hayalleri ile oynamış. ne kadarı gerçek bilemiyorum ama çok acayip. tabii fakir evinde tereyağı komik geldi, çok pahalı lan o. margarindir bence, tereyağı olsa duramazlar.

.neyse bir de çok satsın kitabım içine biraz pedofili, ensest bir şeyler kaktırayım demiş. ötesi berisi yok, üstü kapalı bir gizem gibi. babaanneleri küçük erkek kardeşlerinin pipisi ile oynuyor. aniden kapı açılınca esas kızcağız bunu böyle yorumluyor. yok öyle bir şey falan filan diyor ama mesele asla net olmuyor. adam annem bana bir şey yaptı demiyor. kadın kötü insan olarak anlatılıyor ama işin aslı belli değil.

.şimdi bir baba, eğer annesinde böyle bir sorun varsa nasıl küçük çocuklarını yanına bırakıp gidebilir? bunun neresi iyi bir babalık olur? hadi zaten iyi bir baba değil ama ne bileyim bunun açıklaması yok, sorgulayan yok. malca işler işte.

.hayatı özgür yaşamaktan, şehir hayatına uzak durmaktan bir sürü laf edip sonra sefalet ile ölüp giden mallar kervanına eklemişler. üstelik bu sefer hayatlarını mahvettiği dört tane çocuk var. zaten ilk kızın kendine sosis kaynatmak için elbisesini yakması, karnında yanık izi oluşması ile başlıyor, öyle mevzu artıp gidiyor.

.camdan kale yapma planı da malca, hayalleri ile oynuyor. sonra babam bana camdan kale yapmadı ama öyle bir hayat yaşattı ki bunu kitap yaptım bir sürü para kazandım diyebilirler. eh bu piyango gibi, tutmasaydı, çektiği eziyetle kalacaktı.

.hayatının orta dönenminde borsacı mıdır nedir? bir tane tiple evlenip babası ile kavga ediyor. adam sonra bunu bırakıyor mu? aydınlandığı yemekten sonra ne oluyor orası belli değil ama orta düzey yaşama geri dönüyor, ailesi ile şükran günü kutluyor ama adam ortada yok. muhtemelen ayrılmışlardır.

.babası ölmeden önce ziyaret etmesi, babasının konuşması, yazdığı yazıları saklaması da duygu sömürüsünden pek öte değil. çok iyi laflar da edilmedi. öyle gereksiz bir gerginlik yaşattılar, belki gerçekte böyle bile olmamıştır. 

--- spoiler ---