5 Haziran 2012

John Carter



pek ahım şahım bir şeyi yok. görüntüler, kostümler falan hoş tabi. ayrı bir dünya düşünmüşler. bu yönleri ile bir şey denemez ama tabi fazla da bir şey yok bundan başka. 

--- spoiler ---

.üstün bir ırk diğerlerinin kaosundan besleniyor falan gibi alt bir hikayesi var ki bu herhalde kaçıncı kez yapılıyor bilmiyorum.

.carter neden sıçrayan oluyor onu hala tam çözemedim, kendinin fotokopisini çektiği için daha mı zayıf kalıyor marsta falan, yer çekimi hesabı gibi bir şey gevelediydi keltoş ama pek de açıklayıcı değil. ha zıpladın diyelim nasıl öyle sıkıntısız konuşlar yapabiliyorsun ona da eğilmek gerekir ya bilimsel açıklama yerine fantazik takılmayı seçseler daha iyimiş.

.bunlar haricinde esas hatun hoş tabi laf yok, oyunculukları pek sınırlı olsa da yapacak bir şey yok ona da. evliliktir, direnmedir savaştır falandır filandır bir hengame olup gidiyor öyle. yaratıklarımızın tripler ve kendi dilleri meselesi de güzel tüm bu karmaşa içinde. sonra çeviriyorlar tabi.

.ortalama bir film işte, sonunda gizemi toparlayarak da bitiriyorlar. böyle oyun içinde oyun yapar gibi, bizim herşeyi gören her şekle giren keltoşu kandırıyorlar falan. iki saatten fazla bir film, doksan dakika yetermiş de artarmış.

--- spoiler ---