güzel aslanları yüzünden ve yapımcı abimiz kevin richardson yüzü suyu hürmetine yüksek puan verdim bu filme. oyunculuklardan müziklere baya sıkıntılı. senaryo da tahmin edilebilir şekilde ilerliyor baya ama tabi önemli olan aslanlar arkadaşım. belgesel gözüyle de çok fazla bir şey çekmemişler ama yine de güzel görüntüler var. aslan sevenlere her türlü hitap eder.
--- spoiler ---
.hikaye anlatıcı abimiz baya itici bir tip, gençliği de yaşlılığı da. aksanı da saçma sapan zaten. madem orjinal dilinde yap değil mi? ne gerek var kasıyorsun ingilizceye. neyse diğer oyuncular da öyle acayip aksanlı konuşuyorlar. ingilizce bilen oyuncu mu bulamamışlar niye böyle yapmışlar anlamadım. ruslara falan mı laf sokmuşlar, öyle bir durum mu var onu da bilemiyorum ama hoş değildi.
.normalde yavrunun o kadar süre tek başına hayatta kalması imkansız gibi bir şey, bir sürü olayda arkada eğitmenin falan olduğu (kevin abimiz olabilir büyük ihtimal) belli olmuş ama tabi köpek değil bunlar o kadar olur diyelim.
.hele sonu başka aslanın vurulması, tüfeğin önüne geçmeler falan çok dandik olmuş. bir de patron niye vaz geçiyor avlamaktan hani servet ödemişti falan. ne alaka diyor insan. tabi sonunda yine yirmi bin civarı aslan kaldığı vurgusu ile çarpıcı şekilde bitiriyorlar. aslanlara dokunmayın orospu evlatları diyerek bitiyorum o halde.
--- spoiler ---