4 Ağustos 2017

Rock On!!


iyiler hoşlar da yarı ingilizce yarı hintçe, hindilizce gibi bir dil konuşuyorlar. hani böyle ingilizceden kelime almak değil, arada ingilizceye geçiyorlar komple, sonra yine hintçe, kasten mi yapmışlar? rock kültürünü alacağız derken komple mi almışlar? ne etmeye çalışmışlar ben anlamadım. filmin hikayesi çok abartı olmuş, hikaye olsun diye yazılmış. müzikleri falan hoştu, sahneleri de güzeldi. tabii gerçek hindistan bu değil, ona şüphe yok. çinin ingiliz özerk bölgesi gibi bunları da bir hayli yıpratmışlar galiba. esas oyuncu sense8 dizisinden sakallı hintli kocaydı sanırım. diğerleri o kadar da oyuncu gibi değildi. şöyle hafif rock müzikli, araya dramlı, salak saçmalı bir hindilizceli film izleyeyim denirse işe yarayabilir. çok çok iyi bir tarafı yok.

--- spoiler ---

.bunlar magik diye bir grup kurmuş. iyilermiş hoşlarmış, albüm yapmak için bir yarışmaya girmişler. güzel de bir sahne performansından sonra yarışı kazanmışlar. tabii iki grup mu kalmış? nasıl pat diye kazandılar, orası ayrı ama müzik endüstrisindeki kumkapı modelli bir abimi bunlara ayarın büyüğünü verince olaylar karışmış.

.bir kere niye imzalıyorsunuz değil mi? hadi imzaladınız böyle olacağını bilemediniz mi? yok efendim düğün şarkıları, yok efendim palyaço gibi giydirip klip çektirmeler. sonra vokal önde diye tatsızlık çıkarmak nedir? en son bu yüzden şirketin asistanına kafa göz dalıp arkadaşına yumruk atmış. adi adam da (ismi de öyle bak) hatundan şak diye ayrılmış, bu hayata veda etmiş.

.şimdi dengesizliğin büyüğü burada, adam gitmiş zengin bir iş adamı olmuş. her şey buna güzel. her konuda başarılı. diğerleri tutunamamış. davulcu salağı (sense8) babasının izinden gitmiş, tuzu kuru sayılır. gitarist olarak para sıkıntısı çekiyor, klavyecinin de beyninde tümör varmış, az ömrü kalmış. bu ne abicim şimdi ne gerek var ki?

.bu şartlarda vokalin karısının zorlaması ile sürpriz bir doğum günü partisi, arkadaşlarının çağrılması ile başlayan yeniden birleşme olayı gündeme gelir. vokal isyan eder, geçti gitti der. hayatının yarısı der, karısı bir sürü baskı yapar. salakçaydı ama işte müziktir, ruhtur, iş hayatı senin ruhunu öldürüyordur geyiklerini çevirirler. tabii o kadar şaşalı evi almış, zenginlik içindeyken bunu söylemesi kolaydır. sıkıysa bırak her şeyi müzik yap desene.

.bunlar toplanır, son sahne için tekrar hazırlanır. gitaristin karısı boş hayallerle kocamın işini engelleme der. kocasına gemide çalmalık iş bulmuştur. adam konsere gitmez, yolda bunun bestelediği şarkıyı çaldıklarını duyar. arabadan iner ve sıradaki şarkıya yetişir, yakından geçiyorlarsa  demek, abart abarta bildiğin kadar işte.

.sonunda klavyeci 2 ay sonra ölür. arkadaşlarını onu unut. çocuğuna isimini falan verir. fakir olanlar zenginleşir, sevdiği mesleği yaparlar ve sonsuza kadar mutlu mesut yaşarlar. ikinci filmini nasıl saçmaladılar merak ettim aslında. iki buçuk saat olay bu yani.

--- spoiler ---