esas adamın kafa göz dalışına hayran oldum arkadaş. çocuk oyuncuları iyi oynatabilmek her yönetmenin harcı değil sanki, çok kabiliyetlidir çocuk falan anlarım ama yine de yönetmen ile çok ilgili geliyor bana. iyidi çocuk oyuncumuz. filmin tipleri bir çok yeri aslında güldürüyor, dialoglar da komikimsi çoğu yerde ama herhalde ucundan sistem eleştirisi yapan pek bunalım bir film gibi. sonu da pek vurucu bu anlamda. güney koreli emmilerden bir film atayım denirse iş görür veya şöyle adam kaçırmalı, seri katilli bir polisiye falan denirse yine iş görür.
--- spoiler ---
.kadın kurtulacak diye bekliyor insan, o çekiç inerken bile hala arkadan eleman uçacak o müthiş uçan tekmesiylen diyor ama olmuyor işte. ölüyor kadın yazık. hem de tırnakları ile kazıyarak çıktıktan sonra ölüyor. adam nasıl yetişemez nasıl taksi falan tutmaz ya da ne bileyim dışardaki mal polis o kadar zaman ne bekler falan diye de soruyor insan ama kader arkadaş, ölüm vaki... böyle demek lazım belki, dedirtiyor belki bilemedim.
.filmin ortalarında zaten adam öldürdüm diyor, ulan manyak mısınız niye böyle diyor bu mal? diye geçiriyor insan içinden ama sonradan anlaşılıyor ki adamın olayı buymuş. kanıt olmadığı için serbest bırakılıyormuş ki bunda da serbest bırakıldığı gibi adam iki kişiyi daha öldürüyor.
.adalet sistemi eleştirisidir herhalde, güney koreli polisleri de eleştirmiş olabilirler bilemedim. sırf senaryo gibi düşününce çok mantıklı gelmiyor insana ama ölüm ile bitiş açısından vay a... diyor insan.
.üstüne bir de çocuk var, şirin bir tip, dili de pabuç gibi, kafası da çalışıyor. babası diye imza atıyor ya, artık o bakacak herhalde. ha her tarafı gerçekçi diyelim ama bu eski bıkkın dedektif yeni pezevenk arkadaş suçluluk duyduğu için mi bu kadar çırpınıyor? kendisi kadını zorla gönderdiği için mi? o kısım pek inandırıcı gelmiyor insana ama tabi para derdi falan mı demek lazım? bilemedim.
--- spoiler ---