15 Eylül 2017

The Story of Cats


üç tane bölümü var. ilkinin yarısını falan gördüm. ikincisini izledim, üçüncü de yayınlanacak, belki izlerim belki denk gelmez. kedi belgesellerinden biri. çok fazla derinlemesine girmemişler ama pek güzel çekmişler. çeşit çeşit yaban kedileri var. posterlik çekimler yapmışlar, belki hazır görüntülerden kaktırıyorlardır, neyse artık. esas olay kediler en popüler evcil hayvan diyorlar, ben ona kıl oldum. böyle demelerine rağmen, köpekleri öve öve bitiremiyorlar. kedilerin fonksiyonu ne demeye getiriyorlar farkında değiller. yetmezmiş gibi, kediyi tam evcilleştirmedik, gelecek zamanlarda daha çok evcilleşecek diyorlar. e o zaman ne özelliği kalacak? bir öyle bir böyle. kediler açısından bu kadar çelişkiyi kabul edemedim.

e02:
cute response

--- spoiler ---

.neden bu kadar çok seviyoruz muhabbetini yaptılar ama devamlı tekrar ettikleri laflar da var. bu kadar çok sevmemizi aşırı bilimsel bir şekilde açıkladılar. bir bilim insanı salak bir abimiz, kedi fotoğrafının burnunu büyütüp gözleri küçültünce sevimli bir tarafı kalmadı dedi. tamam haklılar ama her yavru öyle değil mi? belki oyuncak ayıları kedilere benzettik meselesinden değildir diyebiliriz, ne kadar bilimselse artık.

.mevzu işte bebeklere benzemesiymiş. insanda öyle bir etki yaratıyormuş.yine beyin, yine dopamin. minik tipler, küçük burunlar ve büyük gözler. karşı koyamıyormuşuz. bu kadar kedi arasından niye bunlar dersek belki sadece boyuttan demeleri lazım ama demediler.

.tam evcilleştirmeme muhabbeti de aynı. kafalarına göre takılmalarını seviyoruz diyorlar iyi güzel de köpek kadar olsa, takılsın bakalım kafasına göre. takılabiliyor mu? tam evcilleştirmeme meselesini de çok hatalı bir yere bağladılar sanki. fare avlasın diye, vahşi avcı modları yok olmasın diye böyle yaptığımızı söylüyorlar. belki sadece kedi böyleydi. bir şey yapamadık. bari fare avlasın demişler ve öyle olmuş.

.fare avlasın diye japonyada bir adaya kedi getiriyorlar. sonra niyeyse kısırlaştırmıyorlar ve ortalık kedili ada oluyor. hangisinin öngörüsüyse artık, kötü olmuş. ilginç olan elemanlar tek başlarına yaşamaları gerekirken aslanlar gibi birbirlerinin çocuklarına da bakar olmuşlar. sürü haline geçmişler.

.yeni doğmuş kedi yavrusu ile gözlem yapacağız dediler, bir şey yapmadılar. yedi haftalığa kadar ellemezsen insana alışmaz deyip geçtiler, sanki belli değil mi yani? işte şirinliklerini gösterip kolay bir belgesel yapmış oldular ama yine de güzeldi görüntüler. çeşit çeşit kedi.

--- spoiler ---

e03:
super cats

--- spoiler ---

.dünyanın her tarafında yaşayan kedi dostlarımızı gösterdiler. aynı yorumları yapmaktan hala sıkılmadılar, üç bölüm turuncu kedinin masadan diğer masaya atlayış görüntüsü ile doldu taştı. güzel çekmişler ama bu kadar da tekrar edilmez ki...

.neyse ilginç kediler vardı. kum kedisi ve taş kedisi diyeyim. bir yerlerde taşların arasında yaşayan taştan kafayı çıkarta çıkarta acayip bir şekilde evrimleşmiş. tabii öyle açıklamadılar ama ben öyle algıladım tipi garipti.

.kum kedisi kardeşimiz, çöllerde yaşıyormuş. su içmeden yaşıyormuş. çok az içiyormuş. avladığı uzun ayaklı tavşan ruhlu sıçanın kanından su ihtiyacını karşılıyormuş. kulaklar desen bir garip, tip desen vampirimsi. acayip bir tip işte.

.soğukta yaşayan tiplerin yüzlerinde bir acılık var. normal kedi diyor, elli dereceye kadar bile ısındım saymaz, rahatsız olmaz. dünyanın en soğuk yerlerinde patileri kar ayakkabısı gibi tavşan avına çıkanlar var. böyle de bir dünya işte.

.dağ aslanları meselesini çok uzattılar. yok efendim hollywood'muş, şehir hayatına girmişler. neyse ki kimselere görünmüyormuş ama alt tarafta yol varken, avını yeme görüntüleri falan paylaşıyorlar.

.afrikalı bir tipin bulup büyüttüğü yabani bir kedi vardı. elemanı baştan aşağı yaladı. ne kadar seviyorsa artık. geri ormana salmışlar, kedinin ne özelliği varmış. o kısımları kaçırdım sanki.

.bir kilo ağırlığında manyak avcı tipli bir kedi daha vardı. çekirge yiyor ama ciddiyetini bozmuyor. süper avcı, çok atik.

.et haricinde bir şeyler yiyen kedi kardeşimizin tipi çok kötü idi. diyetini bozmasa iyimiş. bozduğu için tipi de kaymış gibi. su samuru kırması gibi olmuş. kendinden hiç emin değil gibi. ne yersen o sun işte.

--- spoiler ---