18 Mayıs 2016

Baskın


yav allahın rus torrent sitesi filmi verince izlemiş bulundum. pek bir beklentim olmayınca şaşırdım. film türkiye standartlarına göre çok iyi geldi bana. hele korku filmidir, cinlidir minlidir filmlere göre çok iyi. dialoglar ve insanların konuşma tarzlarının yakın görünmesi falan da gayet iyi. normalleştirelim derken bir miktar aşırı küfürlü konuşmuşlar sanki ama belki oranın polisleri öyledir, bilmiyoruz artık. korku filminden ne senaryosu beklersin? eh pek bir şey de veremiyorlar. sonu da öyle alakasız kopuk kalıyor ama ne bileyim görüntüleri olsun son kısımdaki ve cast kısmındaki müzikleri olsun (baktım internette yoktu, kesip yükleyiverdim: şurda). bir hayli beğendim. kanlı, canlı, iğrençlik barındıran hafif fantastikli bir film için iş görüyor. 

--- spoiler ---

.polis ekibinin başından geçen olaylar gibi bir şeyler yapalım demişler. devlet nerde? devlet burada yok falan muhabbetleri aslında tatlıydı ama filmin en kötü oyuncusu maalesef esas kötü adamımız olmuş. adamın kafayı yüzü görünce oha diyor insan. makyaj için çok iyi ama gerçek için çok fantastik.

.araştırdım mehmet cerrahoğlu diye bir abimizmiş. pendikte otoparkta çalışıyormuş. dünyada 15-20 kişide görülen bir hastalığa sahipmiş. tipi ondan böyleymiş. amerikada böyle bir tip olsa küçükten verirler sinema okuluna adam ederlerdi. şimdi son muhabbetler pek çekilmedi, sırf bu abimiz yüzünden.

.fantastik kurgusunu da pek iyi yapamamışlar belki ondandır. anahtar ne alaka? bu evin anahtarı bendedir diyor mesela? remzi abimiz ölürken tek anahtarım var onu al diyor. görmüş geçirmiş biri falan ama boynundaki kesikten anahtar çıkması fazla soyut geldi. sonra o soyut anahtarı al sen, esas kötünün kafasındaki deliğe tak! nasıl simgeler len bunlar? yani fazla uçuk buralar ama görüntü itibariyle hoş.

.yaratık görüntüleri bir miktar silent hill'i çağrıştırdı ama çok değil. bundakiler aşırı iğrençti. iğrençliği yapay tutmamışlar. keçi başlı şişman hatun falan ilkin yaratık mı diye bakıyor insan. normal insan ama keçi maskesi takmış. sonra bizim yavuz'u tutuyorlar buna çaksın diye arkasına geçiriyorlar. sonra yavuzun nasıl öldüğünü tam idrak edemedim. yine de çok acayip sahnelerdi. hani böylesi bir tek türk'ün aklına gelir mi diyor insan nedir?

.zaten filmin başındaki zoofili yorumları ve tabii travesti muhabbetleri hep bunlara yol açan cinsten idi. yavuz grubun en yavşağı ve onun başına gelen gözünün oyulması, oyuğuna dil atılması ve keçi maskeli şişman hatunla çiftleştirilmesi. sonuç da bir miktar eğreti duruyordu. çıkan çocuk leğene şak diye yapıştı. şeytanın çocuğu falan gibi, işte arıza bir şey. pek olmamış yani.

.apo karakteri ölüyor, adamın kafaya balyozu indiriyorlar. sonra kaşla göz arasında bağırsaklarını kesip dikiyorlar. esas kötü (baba) bir miktar kendini bırakma, kadercilik konuşmaları yaptıktan sonra bağırsaklarını alıyor, eline doluyor. öyle adam ölüyor.

.remzi abimiz, bana gel ülen diyor. onun adını falan da biliyor. daha önce muhabbet etmişler gibi sanki. sonra boğazını kesiyor ve kanıyla güzelce yıkanıyor. bu adetten galiba.

.ardından arda karakterine geliyor, o da işte bir garip anahtar olayına giriyor. alıyor anahtarı kafaya takıyor. esas kötünün başını çıktığı simgeli taburesi ile güzelce eziyor, kanı ile de şöyle yıkanıyor ve diğer yaratıkların el etek öpmeleri eşliğinde binadan çıkıyor.

.binadan çıkışta önce filmin ilk sahnelerine gidiyoruz. çocukken gördüğü ve rüya zannettiği olay, coşkun adlı arkadaşının eli zannettiği el kendi eliymiş. zamanda bir geriye bir ileri, öyle dayanaksız, kafa karıştırıcı bir yolculuğa çıkartıyor. ilkin böyle bir sahne, sonra girdikleri osmanlı zamanı yapılmış polis merkezinden çıkış. sonra kurtuldum ülen gülüşü ile kendini yola vurmalar. sonra da filmin başındaki kaza sahnesi.

.ilkin arabanın önünden küçük bir şey geçiyor, sonra da kanlı canlı bir şey minibüslerine çarpıyor. su birikintisine yuvarlanıyorlar. olayların döngüye girebileceği hoş bir an ama sudan çıkış ve arabanın arda'yı ezmesi sahneleri üzerinde çok durmuyorlar. filmin sonunda ortasına bir döngü yaratılıyor ve film bitiyor.

.eğlencelik müziği, biz korkmayız ondan bundan nakaratlı, hadi gülüm yandan yandanlı kısımlar gülümsetiyordu. istiklal marşının ilk kelimesi ile olaylara giriş ve tabii kafayı yiyen kurbağa gören, yazmayı bile unuttuğum sabo karakteri vardı mesela. ilk o ölüyordu. böyle acayip tiplerin, bok mu yiyen dersin. yedirmeye mi zorlayan dersin. çiftleşiyorlar mı dersin? öyle karman çorman bir şey işte.

.arda'nın olay havada kaldı. ölüleri falan mı görüyormuş? remzi başkan açıklamadı durumu. bir miktar giriş yaptılar ama yarım kaldı. senaryonun fantastik kısımlarını bir yerler oturtsalarmış süper olacakmış ama şu haliyle de muadillerine göre bence olmuş. beklentisiz izleyip böyle şaşırtmak insanı mutlu ediyor.

--- spoiler ---